Orijinal
adı: Angelfall
Seri:
Penryn & the End of Days #1
Tür:
Young- Adult, Paranormal, Fantasy
Yazar:
Susan Ee
Çeviren:
Barış Emre Alkım)
Üretici:
DEX
Liste
Fiyatı: t 20,00
Sayfa
Sayısı: 316
Arka
Kapak:
Kıyamet melekleri
yeryüzüne inip tüm dünyayı yakıp yıktığından bu yana altı hafta geçti.
Gündüzleri sokak çeteleri hüküm sürüyor, geceleri korkunun ta kendisi. Bir gün
savaşçı melekler küçük bir kızı kaçırdılar, tekerlekli sandalyeye mahkum, aç
biilaç halde, ufacık bir kızı. Kızın ablası, Penryn, kardeşini kurtarmak için
elinden geleni ardına koymayacak. Buna, aslında düşmanı olan bir melekle bir
anlaşma yapmak dahil olsa bile. Raff e, kanatları kesilmiş, gücünü yitirmiş bir
melek. Binlerce yıl savaştıktan sonra şimdi hayatı, gencecik bir kızın
ellerinde. Penryn ve Raff e, korkunun ve tuhaf yaratıkların hüküm sürdüğü bir
dünyada bir başlarınalar, hayatta kalmak için de birbirlerine ihtiyaçları var.
Her şeye rağmen sağ kalıp düşman meleklerin inine gitmeliler. Penryn burada
kardeşini bulmayı umut ediyor. Raffe ise binlerce yıllık düşmanlarına karşı tek
başına savaşıp kanatlarını ve eski gücünü yeniden kazanmayı.
Bu seri Dex’in çıkardığı
serilerden en iyisi olabilecek kapasitede iken neden bu kadar geri planda diye
düşünmüyor değilim. Ve şu zamana kadar neden okumadığım hakkında da bir fikrim
yok. Güzel bir CNR Kitap Fuarı günü idi. Gelmeden önce bir güzel bütçeme göre
listemi hazırlamış ve bu seriyi de listeme katmış idim. Bilin bakalım ne oldu?
Listedeki hiçbir kitabı almayıp. Delicesine kitaplara saldırdım. Cebimde 10 TL
kalmış idi. Son kez Eren Abi’yi görmeye gittim o sırada bu seriyi övüyordu.
Bende koştum Dex standına baktım seri indirimde, elimi cebime attım 10 TL çıktı
ve kitaplar 5TL. Ve büyük bir zafer edasıyla kitapları evlat edindim, tabi
serinin son kitabını alamadım L
Ve şimdi bütün fangirl hislerimi dizginleyerek, spoiler vermeden yorumu girmeye
çalışacağım. Baştan uyarayım; kitabın sonunda çok kötü olacaksınız. Bknz;
Kitap
Yorumum;
Dünya, Melekler tarafından
istila edildi. Eskiden şaşalı, renkli sokaklar şimdi sessiz ve tehlikeli.
İnsanlar arasında sınıf farklılığı da yok artık. Dünya artık ikiye ayrılmış
durumda; Melekler ve diğerleri. Gece Melekler her yerde olduğundan evlere hapis
olan insan halkı; gündüzleri de sokaklarda hüküm süren sokak çeteleri yüzünden çaresiz
ve yoksunlar.
Penryn ve ailesinin de diğerlerinden farkı yok. Daha doğrusu
farkı yoktu. Ta ki o geceye kadar. Artık kalacak başka bir yer ve erzak bulmak
için dışarı çıkmaları gerekiyordu. Bunun için kendilerini de tehlikeye atarak gece
saatlerinde çıkmaya karar verdiler.
Penryn, çatlak annesi ve tekerlikli
sandalyeye bağlı olan kardeşi için bu yolculuk pek de istedikleri gibi gitmedi.
Garip bir şekilde kendilerini bir Melek kavgasının ortasında buldular. Penryn,
ailesini kurtarmak için kendini ön plana attı fakat kız kardeşi bir melek
tarafından kaçırılınca ne yapacağını kestiremeyen Penryn yaralı olan Meleği
iyileştirirse kardeşini kurtarabileceğini düşündü.
Ve ona yardım etti.
Eveet ve böylece
hikayemiz başlıyor. Doğru, Penryn’in yardım ettiği melek hikayenin meşhur
meleği Raffe. Bundan sonrası da başında olduğu gibi aksiyonlu. Nefes almadan
okunuyor resmen.
Karakterlere
gelirsek;
Raffe; Dışarıdan soğuk,
korkutucu biri ama içi pamuk diyemeyeceğim. Evet dışarıdan soğuk, korkutucu
ayrıca ekstra yakışıklı biri ama içi de güllük gülistanlık değil baştan söyleyeyim.
Ama haksız da sayılmaz kendi türleri tarafından ihanete uğrayan bir melek nasıl
olabilirde hala neşesini yitirmemiş olsun. Ama alaycı tavrı onu eğlenceli
kılıyor. Arada yaptığı iğnelemeler insanı sıkmayan cinsten. Ya kendimi zor
tutuyorum ama şahane bir karakter. Yani anlatsam anlamazsınız o yüzden okuyun.
Penryn; Nerde nasıl
davranacağını biliyor. Utangaç değil kesinlikle aksine hazır cevap. Öyle boş
bir kız hiç değil. Zeki ayrıca yetenekli de. Dövüş sanatlarında harika.
Ailesine sadık biri, özellikle kardeşi Paige onun her şeyi. Çok kararlı, bir
şeye karar verdiyse hiçbir şeyin onu yıldırmasına, yavaşlatmasına izin
vermiyor. Profesyonel desem yeterli olur.
Aynı zamanda yan
karakterlerden Uriel var, çoğunuz onu sevmeyebilirsiniz ama onun o halde
olmasının bir nedeni var. O yüzden ben onu da sevdim. Biraz empati kurduğunuzda
siz de seveceksiniz. Tabii ikinci kitabı okuduktan sonra.
Dee-Dum adındaki
ikizlerde hikayeye renk katıyor. Eğlenceli
ve zeki ikiz kardeşler. Sizce de kulağa çok hoş gelmiyor mu?
Alıntılar;
"Neden sana
söylediğimde kaçmadın ki?" diye fısıldadı saçlarıma doğru. Daha en
başından, ölümüne, sadakatinin yol açacağını biliyordum. Ama bunun, bana olan
sadakatinden olacağı aklıma gelmemişti.
"Peki, adını
bilmeyenler sana nasıl hitap ediyor?"
Yanıtlamadan önce
durakladı. "Tanrı'nın Gazabı."
"Arkadaşlarım bana
Gazap derler," dedi Raffe. "Düşmanlarım ise Ne Olur Merhamet Göster.
Peki, senin adın ne, askercik?"
"Gizli bir
operasyon sırasında çenesini tutamayan, her sorusuna yanıt isteyen kız
çocukları gibisin. Gökyüzü neden mavidir, babacığım? Eli tüfekli şu adama
tuvaletin yerini sorabilir miyim?
"İnsanlardan çocuk
yapınca cezanız lanetlenmek oluyor çünkü Nephilimler kesinlikle yasak,"
dedim "Ama onun dışında her şey...?"
Omuz silkti. "Belli
ki bunun mubah olduğuna kanaat getirmişler. Hepsi bu yüzden yanabilir."
Sonra fısıltıyla belki de kendi kendine, "Ama ateşle oynamak baştan
çıkarıcıdır," dedi.
"Bazen, karanlıkta
sendelerken güzel bir şeylere çarparız."
Ve yorum bitti! Kendimi
güzelce dizginlediğimi düşünüyorum. Raffe’ye olan aşkımı o kadar da belli
etmedim bence. Okuyun, okutturun. Ve son olarak İrem Derici/ Kalbimin Tek
Sahibine şarkısını biriciğim Raffe’ye ithaf ediyorum.
Bir sonraki yorumda
görüşmek üzere, hoşça kalın.
0 yorum:
Yorum Gönder
.